İnsan Doğası Gereği Sürekli Bir Koşturmanın İçindedir

İnsanın hayata dair beklentileri vardır.

İnsanoğlu doğar, büyür, ölüme giden yolda bin türlü eziyetle karşılaşır ve ölür.

Bin türlü eziyet henüz daha çocukken başlatılır, kendini reddettirerek, -nasıl yani- insanoğlu maddi olduğu kadar manevi yönü de olan bir varlıktır, daha çocukken başlar red, mutluluğu hep maddiyatta arayan anne babalar: Çalışmak zorunda olup çocuğuna gerekli ilgi ve alakayı sunamayan ebeveyn çareyi kendilerine sunulduğunu gibi maddede arar ve çocuğu boğar. Eğitimli eğitimsiz pedogoji de bilirler ve çocukların durumuna göre bu maddeyi ceza ve mükafat olarak sunarlar. Zavallı yavrum o andan itibaren başlar kendisini reddedip eziyet çekmeye tabi bir tek oyuncak değil mesele ama genel örneklem bu şekilde başlar. Aman yavrum oku oku da baban gibi eşek olma...

Oku da güzel bi hayatın olsun ilk orta lise üni yardır yardırabildigin kadar. Aman iyi bir okul derece lazım çünkü iyi bi iş iyi bir para iyi bir ev alır mısın? hiç kaçırmazsın. Yetmez ama ev aldın eee daha olur mu daha canım bak orda dublex var aldın dur bakalım villa var ama tatil köyünde de lazım bi tane eee yürümek yordu insan görmek iç karartıcı çalış babam çalış araba alırsın... aldım... aslında sana şöyle bi panaromik tavan havalı bi x model araba yakışır be koçum çalış sen... yetmedi mi be diyip ver yansın edesigelir insanın.

Insanoğlunun manevi boşluk hissetmemesi için doldururlarda doldurular maddi hedeflerle he arabası çizilip morali bozulana da psikoloji var o da parayla...

Psikoloji ilmi bile 1980 lere kadar insan da ruh kavramını reddetmiş içinden çıkamadıkları için mecburen literatürlerine alıp araştırma yapmışlardır. Benimse demem o ki değerli kullar insanın manevi yönünü doldurmadıkça insan insanlığını asla hissedemeyecek ve nefsinin maddiyatinda hayatına hep eziyetle son verecek...

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni - İbrahim DURDU