Sınavlara Hazırlık Sürecinde Dikkat Yönetimi

   "Dikkat dikkat!! Sınava(YKS) 2 ay kalmıştır. Lütfen son hazırlıklarınızı yapınız." 

  Evet.. Yukarıda geçilen anons sınava girecek arkadaşlarımız için belki çok da iç açıcı gelmemiş olabilir. Ama eminim bu kalan süreyi fırsata çevirecek arkadaşlar için bu süre zarfında yaptıklarına en uygun tabir "iyi ki" olacaktır. Aslında herkes için basit ama doğru stratejiler ile bu süreç en güzel şekilde tamamlanabilir. Sınava hazırlık süreci bütüncül ve küllî bir mesele olduğu için bütünün içinde önemi yadsınamaz bir parçasından bahsedeceğim ki o da yazının ilk kelimesi olan "dikkat" ile ilgilidir. 

   Cerrahi yani tıbbi operasyonlarda kullanılan lazer tekniğini herkes duymuştur muhtemelen. En meşhurlarından göz çizdirme ameliyatında ve daha pek çok ameliyatlarda kullanılan bir teknik. Çok basit ve avam lisanıyla çalışma prensibini açıklarsak; ışığın bütün kuvvetini ve nüfuzunu(etkisini) bir noktada toplayarak elde edilen muazzam enerji ve güç istenilen amaca yönelik kullanılıyor. Yani demek ki ışıkta öyle bir hasiyet var ki toplanıp odak oluşturduğunda çok büyük bir kuvvet ortaya çıkıyor ve netice alınıyor.

   Aynen öyle de, insana verilen nimetlerden addedilen önemli bir şey de bu dikkat kuvvetidir. Bu kuvvetin istimali kadar yönetimi de çok önemlidir. Aynı lazer tekniğindeki gibi doğru yerde doğru zamanda doğru oranda kullanımı bu sınava hazırlık sürecinde bizim en önemli kozumuz olabilir. Zaten sınav konuları tamamen belli ve çıkacak soru tiplerine de önceden hazırlanıldığı için geriye en önemli etken olarak bu dikkat yönetimi kalıyor. Örneğin herkesin duyduğu veya söylediği "Ya getirilemez diyormuş ben getirilebilir okumuşum" cümlesi vb. cümleler bunun ehemmiyetini izaha kafidir.

Öneri: Aktif ders çalışma saatleri başlıklı yazımızı mutlaka incelemelisin :) 

   Bu meselede birkaç basit taktikleri sıralamak gerekirse bu yazıda ilk olarak en önemli olanını zikredip diğerlerinden başka bir yazıda bahsedeceğim. Evet, bu dikkat yönetimi en çok Türkçe testinde ve onun içinde de paragraf sorularında karşımıza çıkmaktadır. Sakin ve nesnel bir yaklaşımla soruyu okuyup anladıktan sonra cevaplamak en doğrusudur. Bu sakin ve nesnel yaklaşım yani soruda bize verilmek isteneni almak için zihnin safi bir surette metne odaklanması gerekir. Bu noktada sabahın ilk saatleri bizim için en uygun pratik saatleridir. Çünkü uyku bir nevi ölümün küçük kardeşi sayıldığından uyandığımızda zihnimiz yeni ve taze bir levha olduğundan muhakeme-i akliyesi yüksek olacaktır. Keşmekeşten uzak ve günün yorucu işlerini daha yüklenmemiş bir zihin ve dikkat kuvveti bizim Türkçe ve bilhassa paragraf sorularındaki anlama becerimizi hayli arttıracaktır inşaallah. Bundan dolayı her gün düzenli bir şekilde sabah kalkıldığında en az 1 en fazla 3 test olacak şekilde Türkçe testinden Dil bilgisi kısımları hariç soru çözülse istenen gelişmeyi 2 ay içinde görmek işten bile değildir.

   Diğer bir yazıda bu taktiklerden bahsetmeye devam edeceğim. Şimdilik hoşçakalın.