Sıfırdan Japonca Öğrenme Yöntemleri

Japonca göz önünde olan dillerden biri. Bu dili öğrenmeye karar verdiğimde karşıma çıkan sıfırdan Japonca öğrenme yöntemleri beni başta korkuttu. Fakat bu korku uzun sürmedi. Çünkü Japonca başlı başına etkileyici bir dünyaya açılan bir kapı. Ben bu kapıdan çoktan geçtim.

Japon kültürüne olan hayranlığın eskiye dayanıyor. Çocukken izlediğim birkaç anime filmindeki Japonya tasviri beni çok etkiledi. Büyüdüğümde ise bu filmlerin arkasındaki Japonya’yı duyacak hale geldim. Sonra ‘Neden Japoncayı bizzat duymuyorum?’ diye düşündüm. Önce dublajı bir kenara ittim ama elbette ki yeterli değildi. Japonca öğrenme yöntemleri bundan çok daha fazla çaba istiyor.

Bu yüzden araştırmaya başladım. Özel Ders Alanı ile de o zaman karşılaştım. Japoncayı düzgün bir biçimde öğrenebileceğim kursa, öğretmene bu sayede ulaştım. Japonca 128 milyondan fazla insan tarafından kullanılan bir dil. Bu dili öğrendiğimde ben de bu kalabalığa katıldım. Online Japonca kursu arayışınız varsa linkten seviyenize en uygun öğretmenleri inceleyip, ders talebinde bulunabilirsiniz. 

Japonca öğrenme yöntemlerini oluşturmak, bu dili öğrenmek açıkçası uzun ve bazen sancılı bir süreçti. Fakat bir o kadar da keyifli olduğunu söylemeden geçemem. Japoncada Ikigai (生 き 甲 斐) diye bir kelime var. Bu Türkçeye ‘sabah uyanma sebebi’ gibi bir biçimde çevriliyor. Japonca öğrenmek de bir süre sonra benim için Ikigai haline geldi. Tabi bu neşeli serüvende benim bu dili öğrenmeme aracı olan ozeldersalani.com platformunun da payı fazlasıyla var.

Sıfırdan Japonca Öğrenmek Zor Mu?
 

Japonca öğrenmeye başladığımda kafamın içinde hep fısıldayan ‘Sıfırdan Japonca öğrenmek zor mu?’ bir ses vardı. Bu ses ben öğrenmeye devam ettikçe kısıldı ve sonunda sustu. Fakat ben sizin için bu soruya cevap vereyim;

Evet. Japoncanın zor olduğunu inkâr edemem fakat size bu zorluğa rağmen oldukça keyif aldığımı dürüstçe söyleyebilirim. Çünkü Japonca öğrenme yöntemleri buldum!

Japoncanın zorluğu başında saklı. Alfabesinde üç farklı yazı sistemi var. Hayır, şaka yapmıyorum, ciddiyim! Üç farklı yazı biçiminin birleşmesiyle Japonca ortaya çıkıyor.

Kısaca bunlardan bahsedelim. Alfabedeki bu yazı sistemleri hiragana, katakana ve kanju diye isimlendiriliyor. Hiragana ve kanju kökenini Çince karakterlerden alıyor, ilginç değil mi? Aslında Japoncada Çince ve İngilizce kökenli çok fazla kelime var.

Bu yazı biçimlerinin fazlalığı sizi ürkütmesin, bu sadece Japon kültürünün alfabeye yansıması. Öğrendiğim kadarıyla eski zamanlarda hiragana kadınlar, katakana ise erkekler tarafından kullanılırmış, bu farklılığı kültür olarak kabul ederseniz kavramanız daha kolay olur.

Bakalım başka ne var? Hatırladım. Japoncada yazılar yukarıdan aşağıya doğru okunmaktadır. Başlangıçta bu bana çok komik gelmişti ama gözüm alıştığında gayet normal olduğunu anladım. Özel Ders Alanı aracılığıyla ulaştığım öğretmenimin bana öğrettiği ilk şeylerden biri Japoncada kitapların sağdan sola doğru ilerlediği oldu. Eğer aranızda herhangi bir manga okumuş olan varsa bu bilgi onu şaşırtmaz sanırım. Japonca özel ders almak istiyorsanız linkten sizin için en ideal öğretmeni bulup ders paketi alabilirsiniz.

Japonca sadece dil bilgisi ile değil, beslendiği kültür ile de uyum sağlamak için birazcık zaman isteyen bir dil, farkındayım. Fakat zaman çabuk geçer, Japonca öğrenme yöntemlerini öğrendiğinizde Japonca öğrenmeye başladığınızda ise vakit olabildiğince zevkli akacak.

Japonca Dil Seviyeleri Nelerdir?
 

Dil öğrenmek sabır işi. Sırayla geçilmesi, kavranılması gereken seviyeler var. Çoğu dilde A, B, C şeklinde ilerlese de Japoncada bu biraz daha farklı. Anadili Japonca olmayanlar için Japonya tarafından yapılan ve onaylı olan Japonca Yeterlilik Sınavı (JLPT) da bu anlatacağım seviyeler çerçevesinde oluşturuluyor.

N5, Japonca öğrenmeye başladığım seviyeydi. Bu seviyede ilk adımın sağlam olması asıl mevzu. Hiragana ve katakanayı okuyabildiğim, yüze yakın kanji de anlamaya başladığım N5 başlangıç seviyesiydi.

Onu takip eden ise N4. Kısa Japon hikayeleriyle bu seviyede tanıştım. Özel Ders Alanı ile ulaştığım öğretmenim bu seviyede günlük konuşmalara hâkim olmam için epey emek gösterdi. Unutmadan, Japoncada ses tonunun da anlamı olduğunu ekleyeyim.,

Duyduklarımı anlamaya, filmlerde yavaş yavaş altyazıyı terk etmeye hazırlandığım seviye N3 oldu. Artık öğretmenimin verdiği hikayelerin ana fikrini çözecek kadar Japoncam vardı, bu noktaya orta seviye diyebilirim.

Okuduğum hikayeler kolay kavranabilecek, hayal gücüyle kaleme alınmış metinlerdi. O yüzden öğretmenim bana gazete ve dergi metni getirdiğinde N2 seviyesine geçtiğimi anladım.

N1 seviyesi Japoncanın en üst seviyesi. Bazı belli konularda profesyonel şekilde yazı yazabildiğim için ben seviyemin N1 olduğunu söyleyebilirim.

Japonca öğrenmek bir yılı aşan bir zaman lazım, çok gibi gözükebilir ama bu yoldan geçmiş biri olarak seviyelerin hakkını vermek için bu süre hiçbir şey. Sonunda Japonca konuşuyor, anlıyor olabilmek bütün zamana ve emeğe değiyor.

Japonca Öğrenme Yöntemleri Nelerdir?

Bu dili öğrenirken bu dilin ayrı bir özen istediğini keşfettim. ‘Japonca öğrenme yöntemleri nelerdir?’ diye sordum kendime, daha verimli olmak için başka neler yapabileceğimi merak ediyordum.

Japoncaya dair kaynaklar ne yazık ki küçük şehirler için kısıtlı fakat Özel Ders Alanı aracılığıyla bağlantı kurduğum öğretmenim ile bu sorun benim için küçük bir pürüz olarak kaldı.

Aldığım derslerin sonucunu görmek ve kendimi geliştirmek için yaptığım şeyler aslında oldukça basit. Pratik. Pratik yapmak bir dil için tartışmasız bir ihtiyaç. Dil öğrenirken bence unutkanlığa yer verilmemeli, bunun için de pratik iyi bir çözüm.

Kulağımın seslere alışması için Japon şarkıları dinlemeye başladım. Artık benim için tanıdık olan bu sesleri dinlerken sözleri anlamanın verdiği ayrı bir hoşnutluk olduğunu da itiraf etmeliyim. Beni Japonca öğrenmeye iten filmler ise bir diğer kaynağım oldu. Altyazıyı bırakarak filmin keyfini orijinal diliyle çıkarmak gerçekten eşsiz bir deneyim ve Japonca öğrendiğinizde bu deneyimi istediğiniz kadar yaşayabiliyorsunuz.

Bu yolun sonunda Japonca benim için unutulmaz bir dost oldu. Bundan dolayı hayatım boyunca yanımda da olacak. Sevdiğim Japon anime filmlerinden biri olan Spirited Away’de geçen bir söz var: “Biriyle bir kez tanıştın mı aslında onu hiç unutmazsın. Anıların canlanması zaman alabilir, o kadar…”

Japonca ile tanıştım. Siz de tanışmak istiyorsanız eğer şimdiden söyleyeyim, başlayacağınız yol hep aklınızda kalıp, sizin bir parçanız olacak.

Japonca öğrenme yöntemleri arıyorsunuz siz de biliyorum. Bu yolda yönünüzü bulmak için ise size önerim; Özel Ders Alanı. Bir uğrayın, pişman olmayacaksınız.