Okul Öncesi Eğitimin Önemi

Okul öncesi eğitim, çocuğun ilerideki yaşamı için en önemli basamaktır. Bu basamakta çocuk, ilk defa ebeveynlerden ayrılarak farklı bir ortama girer. Bu ortam insanları anlama, çevresindeki olayları kavramaya yardımcı olur.

Okul öncesi eğitimin asıl amacı çocuğa doğrudan bilgi aktarmak değildir. Doğrudan bilgi aktarmaktan çok, çocuğun yeteneklerini ortaya çıkarmak, kendine olan öz güvenini kazandırmak, yavaşta olsa sorumluluklarını bilmesine yardımcı olmaktır. Okul öncesi eğitim çocuğun kendi akranlarıyla birlikte uyum içerisinde en iyi şekilde ortam bulur. Bu ortamlarla yaşıtlarıyla beraber paylaşmayı, kendini savunmayı, yemek yemeyi, toplu ortamlarda nasıl davranması gerektiğini öğrenir. Bu gelişim aşaması çocuğun ilerideki hayatını olumlu yönde etkileyecektir.

Çocuk, anne ve babasından öğrendiği bilgilerle ilkokula başlarsa okula ilk aşamada yabancılık çekebilir. Uzmanlara göre bazı çocuklar okuldan bile soğuyabilir. Okul öncesi eğitimde sayı saymayı, renkleri en uygun şekilde kavratarak soyuttan somuta aktararak, öğreterek çocuğa verilir. Bu dönemde, hayvanları tanıma, bitkileri daha iyi bilmeleri de öğretilir. Ayrıca belirli gün ve haftalarda çocuğa görev yükleyerek onun ilk sorumluluklarının oluşmasını sağlar. Böylelikle ilerideki sorumluluk üstlenmesine ön hazırlık yaparak hayata hazırlar.

Günümüzde okul öncesi eğitim genellikle zorunluluktan doğan ihtiyaçlar sonucunda oluşur fakat bu oldukça yanlıştır. Çalışan anne ve babalar özellikle bakıcıya vermemek için kreşe, anaokullarına çocuklarını verirler. Bilinçli olmaksızın yapılan bu davranış elbette ki yadsınamaz fakat aileler bilinçlendirilmelidir. İlk çocukluk dönemi dediğimiz 0-6 yaş arasında ne verilecekse bu yaşlarda verilmelidir. Ailelerimizin yaptıkları bir diğer yanlış ise çocuklarının hastalanır diye okula, kreşe göndermemeleridir. Çocuk bu yaşta hastalanır, bağışıklık kazanır. Okul öncesi zamanı boyunca çocuk kalem tutmayı, resim yapmayı, çeşitli oyun etkinlikleriyle kaslarının geliştiğini gözlemleriz.

Okul öncesi eğitimini tam anlamıyla dolu geçiren çocuk okuma yazmayı daha çabuk öğrendiği ve başarılı olduğu ispatlanmıştır. Aynı zamanda sosyal çevresiyle uyum içerisinde olduğu da gözlemlenmiştir. Aileler bu dönemde çocuklarının gelişimi açısından bulunduğu kurumda neler yaptıklarını anlatmasını istemelidir. Çocuklar okulda olan biteni anlatırken gözlemci tavırlarını geliştirirler .Aileler çocuklarının ne kadar duyarlı, dikkatli olduklarını ölçerler. Bu noktada da en önemli etken çocuğun karşısındaki yetişkindir .Okul-Aile işbirliği içerisinde çocukların gelişimine dikkat edilmelidir.

Matematik Öğretmeni - Muhammed Hoca