Osmanlıca Türkçesi, 13.yüzyıldan beri Anadolu’da kullanılmakta olan Türkçenin ikinci dönemi olarak adlandırılan bir yazı dilidir halidir. Aslında okunuşu tamamen Türkçe olan bu dil, yazı dilinde bugün kullanılan Türkçe alfabeden farklılaşmaktadır. Kullanılan alfabe hem Arap hem Fars alfabelerinden alınan hem de bu alfabelerde bulunmayan harflere karşılık olarak kendine has harflerle oluşturulan bir alfabedir. Özellikle 15. Yüzyıldan itibaren Oğuz boylarının kullandığı sade Anadolu Türkçesinden farklılaşmaya başlamış ve fetihlerle genişleyen coğrafyanın içine dahil olan her kültürden beslenerek zenginleşmiş ve özellikle de edebi anlamda zirve noktasına ulaştığı dönemleri görmüştür. Bilhassa Arap ve Fas etkileri yoğun olarak dile dahil olmuş; yeni sözcük ve tamlamalar Osmanlı Türkçesine aktarılmıştır. Bu haliyle de karşımıza tam anlamınla bir medeniyet dili ortaya çıkmış ve 21. Yüzyılda dahi korunması ve yaşatılması gereken dünya miraslarından biri haline gelmiştir. Osmanlıca Türkçesi edebi bir dil özelliği taşıdığından edebiyat ve sanatta etkisi çok yoğundur. Özellikle Divan Edebiyatı ve Hüsnü Hat sanatı Osmanlıca Türkçesinin hayat bulduğu alanlardır. Bugün sadece Anadolu coğrafyasıyla sınırlı kalmayan bu dil, Picasso’ya kadar ulaşmış ve hak ettiği değerin yaşatılmasının altı çizilmiştir. Eserlerini oluştururken soyut ifadeye önem veren Picasso Osmanlı Türkçesinin muazzam bir tezahürü olan Hat sanatı için “Benim aradığım soyut resmi Türkler hat sanatı ile çok önceden bulmuşlar.” diyerek, Osmanlı Türkçesinin yalnızca bir dil değil aynı zamanda sanat olduğunu bizlere açıkça göstermiştir.
Öncelikle Osmanlı Türkçesi mazide kalmış ve tozlu raflara mahkûm olamayacak kadar nadide bir mirastır. Bir medeniyeti temsil eden bu yazı dili, yalnızca bir imparatorluk dili değil aynı zamanda köklü bir edebiyat ve tarih dilidir. Bu alanlarda araştırmalar yapanlar kesinlikle Osmanlıca Türkçesine hâkim olmalıdır. Osmanlı Türkçesi ile yazılan eserler kaynak ve delil niteliği taşıdığından tarihi ve edebi metinlerin orijinallerinin Türkçeye çevirisinin tam anlamıyla doğru yapılabilmesi için Osmanlı Türkçesinin iyi bir şekilde öğrenilmesi gerekir. Yanı sıra Osmanlıca Türkçesini öğrenmekteki amaç geçmiş ve bugün sahip olduğumuz kültür arasında bağ kurmaktır. Milli değerlerimizden ve geçmişte kullandığımız dillerden biri olan Osmanlı Türkçesi de bu bağlamda öğrenilmelidir. Bugün Osmanlı Türkçesine ilgi daha da artmış olup birçok öğrenci entelektüel bilgi birikimi ve hobi amaçlı olarak bu dili öğrenmektedir.
Osmanlı Türkçesi Arapça ve Farsça dillerinin çokça etkisine uğramışsa da asla özgünlüğünü yitirmemiştir. Bu iki dilden birçok ortak kural ve sözcük almasına rağmen ikisine de benzememiştir. Bu yüzden Arapça ya da Farsça bilen biri Osmanlıcayı akıcı bir şekilde okuyamaz. Çünkü ses dizimi ve kendine özgü kuralları bakımından bu dillerden ayrılır. Örneğin Arapçadaki harflerin Türkçedeki karşılıkları ses bakımından yetersiz olduğundan Arapçadan aktarılan harfler ya değişime uğramış ya da sözcükteki yerlerine göre çıkışları Türkçedeki tam karşılığına göre uyarlanmıştır. Ayrıca Osmanlı Türkçesinde Kufi, Talik, Sülüs, Rika başta olmak üzere 10’u aşkın yazı türü vardır. Elbette Arapça ya da Farsça bilmek Osmanlı Türkçesini öğrenirken işinizi kolaylaştıracaktır ama basit metinlerin ötesine geçmek için daha derin bir çalışma gerektirecektir.
Basit metinleri okumak kısa sürede öğrenilse de iyi bir seviyede Osmanlı Türkçesi öğrenmek için disiplinli bir çalışma gerekir. Özellikle de öğrenen kişi Arapça veya Farsça da bilmiyorsa bu dillere de aşina olması gerektiğinden bu süre 1 yılı aşabilir. Osmanlı Türkçesi zamanında resmi bir dil olarak kullanıldığından dönemin belge ve evrakları da bu yazı diliyle yazılmıştır. Bu resmi yazı dilinin okuyabilecek raddeye gelinmesi ve yazı türlerinin çoğuna hâkim olunması artık ileri seviyede olduğunuzu gösterir. Osmanlı Türkçesi harekesiz bir dil olduğundan ifade edileni anlayabilmek için çok fazla okuma pratiği yapılmalı. Yanı sıra öğrendiğiniz dilin fikir dünyası ve kültürünü öğrenmeniz için kavrayış kabiliyetinizi geliştirecek eserler de okumalısınız, çünkü dediğimiz gibi hareketsiz sözcüklerin fonetik olarak karıştırılmaması için ifade edilmek istenen düşünceye aşina olmalısınız. Arapça ve Farsçadan Osmanlı Türkçesine geçmiş ve günümüzde hala kullanılan kelimeleri bularak bunların yazılışını tekrarlayarak harf dizimi ve ses çıkışını daha kolay pratik yapabilirsiniz. Eş sesli sözcüklerin yazılışlarını tekrarlamak da bir başka kolay pratik olabilir. Ek olarak motivasyonunuz kırılmaması için belli bir seviyeye gelene kadar sizi zorlayıcı yazı türlerinden kaçınmalısınız. Bu yazı türlerinden hangisinin başlangıç aşamasında daha faydalı olacağını öğretmeniniz size söyleyecektir.
Osmanlı Türkçesi özel ders eğitimi almak istiyorsanız, sitemizdeki eğitimcilere ders talebi gönderebilir ve eğitimlerinize hızlı bir şekilde başlayabilirsiniz. Osmanlıca özel ders ücretleri yaşadığınız yer, eğitimcinin seviyesine ve deneyimlerine bağlı olarak değişmekte olup 40-150 TL civarındadır.
Osmanlı Türkçesi biliyor ve özel ders vermek istiyorsanız, öncelikle sitemize üye olarak profil bilgilerinizi detaylı bir şekilde doldurdun. Deneyimleriniz, aldığınız eğitimler, dersi işleyiş tarzınız tercih edilmenizde önemli faktörler olduğundan bu bilgileri eksizsiz doldurmanız hayli önemlidir. Ayrıca yazacağınız blog yazıları ve öğrencileriniz tarafından yazılacak yorumlar da sizi ön plana taşıyacaktır.
Nezaketin ve yorumun için teşekkür ederim Rümeysa 💕
Öğretmen : Merve E.Merve hocamla çok güzel bir eğitim tamamladık enerjisiyle ve güler yüzüyle dersler hep çok keyifli geçti. Bana çok büyük destek oldu ve eksiklerimi hallettik her şey için teşekkür ederim
Öğretmen : Merve E.Çok akıcı ve akılda kalıcı bir şekilde anlatıyor ve çok samimi teşekkürler
Öğretmen : Melek B.