Kendi anadilimizde bile duygularımızı ifade etmek bazen zor olabilir, yabancı bir dilde bunu yapmak ise daha da zorlayıcı olabilir. Eğer İngilizce öğreniyorsanız, kendinizi hazırlamanız gerekecek. Bu da deyimsel fiilleri (phrasal verbs) ve yaygın İngilizce deyimleri öğrenmeyi içerir.
Bu makalede, mutluluğu ifade etmek için kullanılabilecek altı İngilizce deyime odaklanacağız. Bu deyimler, İngilizce konuşurken kendinizi daha doğal ve etkili bir şekilde ifade etmenizi sağlayacak.
Mutluluğu İfade Eden Deyimler ve İfadeler Nelerdir?
Mutluluğu ifade eden deyimler ve ifadeler arasında 'over the moon' (ayın üzerinde) ve 'on cloud nine' (dokuzuncu bulutta) gibi deyimler bulunur. Bu deyimler, çeşitli mutluluk derecelerini yansıtır ve hem konuşma hem de yazı dilinde yaygın olarak kullanılır.
İngilizce'de 6 Neşeli Deyim: Popüler İfadeler
Daha fazla bekletmeden, İngilizce'de mutluluğu ifade eden en yararlı ve yaygın 6 deyimi sizinle paylaşıyoruz:
1. On cloud nine
Türkçe anlamı: Dokuzuncu bulutta olmak (Çok mutlu olmak, mutluluktan havalarda uçmak)
İngilizce'de benzer anlamlara gelen ifadeler: "in seventh heaven" (yedinci cennette) ve "on top of the world" (dünyanın tepesinde).
Örnek Cümleler:
- "I've had such a wonderful and relaxing holiday. I feel like I'm on top of the world!"
(Harika ve rahatlatıcı bir tatil geçirdim. Kendimi dünyanın tepesinde gibi hissediyorum!) - "Oh, I just got promoted, and I'm on cloud nine."
(Az önce terfi aldım ve dokuzuncu buluttayım.) - "She's passed her B2 English exam. She's on cloud nine!"
(B2 İngilizce sınavını geçti. Dokuzuncu bulutta!)
Dokuzuncu bulutta olmak
2. Like a dog with two tails
Türkçe anlamı: İki kuyruklu köpek gibi (Çok mutlu olmak, sevinçten ne yapacağını bilememek)
Köpekler mutluluklarını kuyruklarını sallayarak gösterir. "İki kuyruklu köpek gibi" deyimi muhtemelen buradan gelmiştir. Türkçe'deki "etekleri zil çalmak" deyimine benzer bir anlam taşır.
Örnek Cümleler:
- "I just got a new bike, and I feel like a dog with two tails."
(Yeni bir bisiklet aldım ve kendimi iki kuyruklu köpek gibi hissediyorum.) - "I finally passed my driving test. I'm as happy as a dog with two tails!"
(Sonunda sürücü sınavımı geçtim. İki kuyruklu köpek kadar mutluyum!)
İki kuyruklu köpek gibi
3. Full of the joys of spring
Türkçe anlamı: Baharın neşesiyle dolu (Çok neşeli, enerjik ve coşkulu olmak)
Bu deyim, sevinç, neşe, enerji ve coşkuyu ifade etmek için kullanılır. Bahar mevsiminin canlılığını ve tazeliğini yansıtır.
Örnek Cümle:
- "I feel full of the joys of spring because I've started dating this new guy."
(Bu yeni çocukla çıkmaya başladığım için kendimi baharın neşesiyle dolu hissediyorum.)
Baharın neşesiyle dolu
4. Happy camper
Türkçe anlamı: Mutlu kampçı (Memnun, tatmin olmuş kişi)
Bu deyim, hayatından veya belirli bir durumdan tamamen memnun olan kişi için kullanılır. Her şey onun için yolundadır, asla şikayet etmez ve hayatın tadını çıkarır. Eğer "not" kelimesi eklenirse (not a happy camper), tam tersi anlama gelir.
Örnek Cümle:
- "My friend just got a new job and also bought a new car. He is such a happy camper at the moment."
(Arkadaşım yeni bir iş buldu ve ayrıca yeni bir araba aldı. Şu anda tam bir mutlu kampçı.)
Mutlu kampçı
5. Over the moon
Türkçe anlamı: Ayın üzerinde (Çok mutlu, sevincinden havalara uçmak)
Bu deyim "on cloud nine" (dokuzuncu bulutta) deyimiyle aynı anlama gelir. Başka bir deyişle, bir şey hakkında çok mutlusunuz ve kendinizi harika hissediyorsunuz. Türkçe'deki "yedinci gökte olmak" deyimine benzer.
Örnek Cümleler:
- "She bought a new house, so she is over the moon now."
(Yeni bir ev aldı, bu yüzden şu anda ayın üzerinde.) - "This school football team won two championships. They are over the moon!"
(Bu okul futbol takımı iki şampiyonluk kazandı. Ayın üzerindeler!)
Ayın üzerinde
6. Paint the town red
Türkçe anlamı: Şehri kırmızıya boyamak (Coşkulu bir şekilde eğlenmek, kutlama yapmak)
Bu, mutluluğu tanımlamak için kullanılan son deyimimiz. Kırmızı renk parlaktır ve mutlulukla ilişkilendirilebilir. Bu deyim, bir kişinin çok mutlu olduğu ve arkadaşları veya akrabalarıyla bir şeyi kutlamaya gideceği, ya da eğlenmek için bir bara, kulübe veya partiye gideceği zaman kullanılır.
Örnek Cümle:
- "We are all gonna* paint the town red tonight."
(Bu gece hep birlikte şehri kırmızıya boyayacağız.)
(*gonna İngilizce'de bazen gayrı resmi konuşmada kullanılan going to kelimesinin gayrı resmi halidir.)
Şehri kırmızıya boyamak
İpucu: Bu İngilizce deyimlerden en az birkaçını hatırlamaya çalışın, ve konuşmanız hemen daha ilginç ve daha renkli hale gelecektir!
Deyimleri (ve çok daha fazlasını) Bire Bir Özel Derslerle Öğrenin
Bu deyimler derste, evde veya işyerinde karşınıza çıkabilir, bu yüzden ister öğrenci olun ister iş İngilizcesi'ni öğrenmeye çalışıyor olun, bu deyimleri bilmek faydalı olacaktır. Ama burada durmayın: İdiyomatik İngilizce'yi gerçekten ustalaşmak için birebir etkileşim çok önemlidir.
Deyimleri Hatırlamak İçin Hızlı İpuçları
Görselleştirme Kullanın
Her deyimi zihninizdeki komik veya abartılı bir görüntüyle ilişkilendirin. Örneğin, "on cloud nine" için kendinizi dokuzuncu bulutta uçarken hayal edin.
Kişisel Hikayeler Yaratın
Her deyimi kendi hayatınızdan bir anıyla ilişkilendirin. "Over the moon" ifadesini en son ne zaman çok mutlu olduğunuz bir anla bağlayın.
Günlük Kullanın
Öğrendiğiniz deyimleri günlük konuşmalarınıza ekleyin. Kullanmazsanız, unutursunuz!
Düzenli Tekrar
Öğrendiğiniz deyimleri düzenli olarak gözden geçirin. Üç gün sonra, bir hafta sonra ve bir ay sonra tekrar edin.
Görüşlerinizi Bizimle Paylaşın (0)