Kolombiya/ Venezuela çifte vatandaşından İspanyolca öğrenme fırsatı!

Merhaba, adım Barbara. 27 yaşındayım. Venezuela & Kolombiya çifte vatandaşıyım.
 

Hem günlük konuşma dilinde hem de akademikin düzeyde İspanyolca öğretmekteyim.

Neden Beni Tercih Etmelisiniz?

 

İspanyolca ana dilimdir: Venezuela ve Kolombiya çifte vatandaşı olarak, İspanyolca'yı hem dil olarak hem de kültürel açıdan öğretiyorum. 

Modern Diller Mezunuyum:

 Américo Vespucio Technological Institute - Modern Diller bölümünden mezun biri olarak, dil öğrenimi konusunda akademik bilgiye sahibim. Ülkemde daha önce 1 sene özel bir üniversitede tıp okuyup ekonomik nedenlerden ötürü bırakmak zorunda kaldım (enflasyonumuz o kadar yüksekti ki ailem masrafları karşılayamadı :( )

Profesyonel Deneyim: Hâlihazırda uluslararası bir şirkette 3 yıldır müşteri hizmetleri departmanında çalışıyorum, bu sayede dilin doğru ve etkili bir şekilde kullanılmasına yönelik pratik bilgiler edindim. Kalan vaktimde farklı yaş gruplarından 5 öğrenciye düzenli ders vermekteyim.
 

İngilizce İletişim: Türkçe henüz bilmiyorum (Mayıs sonu A1 seviyesinde olacağım), ancak derslerimi İngilizce veya İspanyolca olarak sunabilirim. 

Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)

-Venezuela veya Kolombiya İspanyolcasını öğrenmek bana dezavantaj sağlar mı?

+Hayır. Aksine, Latin Amerika İspanyolcası — özellikle Venezuela ve Kolombiya’da konuşulan varyantlar — daha yavaş, anlaşılır ve sade telaffuzlarıyla dil öğrenenler için oldukça avantajlıdır. Ayrıca İspanyolca konuşulan ülkelerin büyük çoğunluğu Latin Amerika’da bulunduğu için, bu lehçelerle öğrenilen dil çok geniş bir coğrafyada kolaylıkla anlaşılır.
 

-Türkçe bilmiyorsun, nasıl anlaşacağız?

+Derslerimizi İngilizce veya tamamen İspanyolca yapıyoruz. Şu anda Türkçe öğreniyorum ve bu süreci öğrencilerimle birlikte deneyimlemek benim için de motive edici. Gerekli açıklamaları İngilizce ile destekleyerek iletişimde hiçbir sorun yaşamıyoruz. Bu, dersi alacak kişinin orta seviye İngilizce biliyor olmasını gerektirebilir. Yabancı dil tamamen o dilde de öğrenilebilir, fakat buna cesaret eden kişi sayısı nedense çok az.

-Yüz yüze ders yapabilir miyiz?

+Evet, mümkün. Ancak Bursa Barış Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Bu nedenle yüz yüze derslerin bu bölgeye yakın yerlerde olması benim için daha sürdürülebilir. Daha uzak lokasyonlar hem zaman hem de maliyet açısından verimli olmuyor.

-Demo ders veriyor musunuz?

+Hayır, vermiyorum. Çünkü bir eğitmenin emeğini “önce bir deneyeyim, beğenirsem devam ederim” mantığıyla ücretsiz sunmasını istemek, öğretmenliğin değersizleştirilmesine ve emeğin metalaştırılmasına yol açar.

Bu yaklaşım, modern emek piyasasında yaygınlaşan “önce ücretsiz çalış, sonra belki ücret alırsın” modelinin bir yansımasıdır ve doğrudan emek sömürüsüne hizmet eder. Bir eğitmenin hazırlığı, deneyimi ve zamanı; sadece birkaç dakikalık “demo” sunumlara indirgenemez. Bu, öğretmenin bir birey değil, pazarda “müşteri çekmeye çalışan bir ürün” gibi konumlandırılması anlamına gelir.

Ben, emeğin karşılığını bulduğu bir öğretme-öğrenme ilişkisini savunuyorum. Öğrenci-öğretmen uyumu ise ancak karşılıklı saygı ve süreklilik içinde gelişebilir. Bu nedenle, ilk dersten önce ücretsiz olarak yarım saat sohbet edip seviye tespiti ve hedef belirleme yapıyoruz; sonrasında ilk dersimize başlıyoruz. 

-barbara alexandra t.