Her öğrencim için ek olarak Eğitim-Öğrenci Koçluğu yapmak. Eğlendirerek öğretmek. Gerekirse oyunlarla öğretmek.

Öğretmenlik benim hayatımın en büyük parçası. Bildiğim şeyleri başkalarına öğretmeyi çok seviyorum. Öğrencilerle iletişim kurmayı, onların hayatına biraz da olsa dokunabilmeyi çok seviyorum. 

Lise hazırlık aşaması, lise takviye ve üniversite hazırlık aşamasında birçok öğrenciye ders verdim. Dershane öğretmenliği yaptığım yıllarda danışmanlığında bulunduğum birçok öğrencim vardı. Hukuk, Psikoloji, Mühendislik, Medya, Mimarlık, Çocuk Gelişimi, Gastronomi, Türkçe Öğretmenliği gibi bölümlere İstanbul'un en önemli üniversitelerinde yerleşen öğrencilerim oldu. Bu sene İstanbul Üniversitesi Hukuk için iki öğrencim, Yönetim Bilişim Sistemleri için bir öğrencim ve Marmara Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği için bir öğrencim örnek verebilirim. Bunun yanında Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği, Makine Mühendisliği kazanan iki öğrencim yine bu seneye örnek olabilir. Geçtiğimiz senelerde İstanbul Medipol Üniversitesi Psikoloji ve İç Mimarlık bölümüne yerleşen toplamda dört öğrencim ve Gastronomi bölümüne yerleşen bir öğrencimi de yine birçok öğrencimin arasından örnek olarak verebilirim. Türkçe ve edebiyat dersleri sözel bölümler olduğu için çok önemsemiyor ne yazık ki... Ancak onlar olmadan da iyi bir üniversite ve bölüm hayali kurmanın çok zor olduğunu söylemek durumundayım.

Derslerde başarı elbette elde ederiz ama asıl önemli olanın derse bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Derse nasıl yaklaşmalıyız bunu öğrenmek lazım önce. Sonrasında da hem bir ana hem bir baba her şey oldun artık bana dedirten cinsten bir kalp kazandırmak isterim :) 

Ücret tabii ki bir seçimdir ancak en büyük tercih tavsiyem işini seven, sayan, tecrübeli ve gerçekten öğreten birinden yardım almak olmalı.

Ders İçin Uygun Olduğu Zamanlar

Öğretmenin Blog Yazıları