Her seviyeden öğrenciyle, matematiği severek ve sevdirerek işleyebilen bir öğretmenim.

*Sınıf ortamında öğrenciler bazen 40 bazen de 20 kişilik sınıflarda eğitim alıyorlar. Kişi sayısından, sınıf ortamından ya da önceki öğrenme deneyimlerinden kaynaklı olarak matematiğe temel oluşturacak bazı noktaları kaçırmış olabiliyor veya ön yargı geliştirmiş olabiliyorlar. Bu aşamada onlara özgü engelin ne olduğunu bulmak ve o engeli birlikte aşmak için bir desteğe ihtiyaç duyulur. 
*Özel bir hedef varsa ve planlı programlı bu noktaya gidilmek isteniyorsa bir planlayıcıya ihtiyaç duyulabilir.
*Örgün öğretimi tamamlayıp merkezi sınavlara girecek adayların zaman sıkıntısı olması da özel ders almayı gerektirir.

Matematiğe ön yargısı olan öğrenciyle gözünü korkutmadan ve öğrenciyi sıkmadan, kademe kademe ilerleyerek hedefe yöneliriz. Bunun dışında halihazırda bir hedefiniz varsa çeşitli soru kaynaklarından beslenerek, planlı ve programlı bir şekilde ilerleriz.

Kendi ilgimin yanısıra yıllardır gençlerle çalışmanın ürünü olarak, gençlerin ilgi alanlarına aşinayım. Onlarla ders üzerinde tıkandığımız noktalarda bu alanlardan faydalanarak da kafalarında oluşan soru işaretlerini giderirken, dersi monotonluktan çıkarmaya çalışırız.

Öğrenci ile birebir görüşerek seviyesine uygun kaynaklarla konu takibi yaparak dersimi işlerim. Kişisel bilgilerde birebir dersler yer almaktadır fakat bunun yanı sıra aynı sınıf düzeyinde yakın seviyelerde 3 öğrenciye kadar grup dersiyle de oldukça verimli ve eğlenceli derslerimiz olmaktadır. [ENGELLENDİ] için mail atabilirsiniz: [ENGELLENDİ] 

Her öğrenciden alınan dönüt neticesinde şu üç unsurun (ister özel ister grup dersi farketmez) çok önemli olduğu kanaatine varılmıştır:
1. Her ders özellikle o alanın eğitimini almış kişilerce verilmelidir.
2. Alanında mükemmel olmakla bildiklerini aktarabilmek, öğretebilmek farklı şeylerdir. Öğrencilerin seviyesine inmek, onlardan uygun beceriler beklemek; eğitim- öğretim bilgisi ve tecrübeleriyle oluşan bir birikimdir. 
3. Öğrencinin dersi almaya gönüllü olması ya da onda bu isteğin oluşturulması en kilit noktadır. Kimse nefret ettiği işle uğraşmak istemez. Bu yüzden esas nokta kitap ya da öğretmen değil, öğrencidir aslında.