Comprehensible Input metodu kapsamında sunduğum imkanları açıklamak isterim:

1. Dersin 60 dakikasını İngilizce konuşarak geçireceğiz ve anlamadığınız yerleri görsel materyallerle destekleyerek açıklayacağım. Ardından karşılıklı İngilizce konuşma pratiği yapacağız.

2. Birçok görsel materyal kullanarak konuları hızlıca kavramanıza yardımcı olacağım. Çizimler, gerçek nesnelerin kullanımı, beden dili, jest ve mimikler gibi çeşitli yöntemlerle destek sağlayacağım.

3. Hikaye anlatımı bölümünde, basit bir hikayeyi beyaz tahtaya çizerek anlatacak ve ardından size sorular yönelteceğim.

4. Sizin yazdıklarınızın analizini yapacağım. Yazılı ifadelerinizi anlatmanızı isteyecek ve olası hataları birlikte düzelteceğiz.

5. Her dersin planına göre ilerleyeceğiz. Ders sonrasında ise o konuyla ilgili okuma, izleme veya dinleme materyali, podcast gibi içerikler önereceğim.

Ayrıca sunduğum diğer imkanlar şunlardır:

1. Podcast önerileri: Zamanınızı verimli kullanmanız ve günlük işlerinizde İngilizce diline maruz kalmanız için podcast dinlemenizi öneriyorum.

2. Video materyaller: Gün içinde sadece 10 dakikanızı ayırarak seviyenize uygun bir video izlemeniz, dinlediğinizi anlamanızı güçlendirecek ve görsel materyallerle öğrenmeyi destekleyecektir.

3. Okuma materyali: Metin okuma ödevleriyle size sorular da vereceğim. Bu ödevler, derste kontrol edilecek ve anlama yeteneğinizi güçlendirecek.

4. Yazma ödevleri: Günlük yazma, bir anınızı, bir hayalinizi veya bir hikayeyi anlatma gibi çeşitli yazma ödevleriyle kendinizi ifade etmenizi ve yazma becerilerinizi geliştirmenizi amaçlıyorum.

Neden özel ders verdiğimi uzun uzadıya tekrar anlatmayacağım, çünkü hakkımda bölümünde çokça bahsettim. Yine de bir cümleyle özetlemek gerekirse:

Öğretici ruhlu bir insan olduğumu düşünüyorum. İngilizce en sevdiğim dil. Psikoloji, pedagoji ve dil bilimi (linguistik) alanlarıyla ilgileniyorum. İngilizceyi size en iyi şekilde öğreteceğimi düşünüyorum, çünkü derslerimi oluştururken, şu anda ben öğrencimin yerinde olsaydım nasıl bir öğretmen isterdim, nasıl bir yaklaşım görmek isterdim, düşüncesiyle yaklaşıyorum. Ben kendi öğretmenlerim konusunda da çok seçiciyim, bu yüzden kendi standartlarımı yüksekte tutmaya çabalıyorum.

İşte böyle..Dilerseniz, ilk dersime sadece 50 TL ödeyerek katılabilirsiniz. Sizi dersimde görmeyi çok isterim. Şimdilik hoşça kalın!

Aslında yukarda kazanımlardan bahsetmiştim ama daha detaylı olarak şöyle özetleyebiliriz:

1. **Spontane Konuşma-Anlama (Minimum 85%):**

  - İlk hedefimiz, karşı tarafın spontane bir konuşmasını en az %85 oranında anlamaktır. Bu, metni anlama ve cevap verebilme yeteneğimizi ifade eder, dil becerilerimizin temelini oluşturur.

2. **Akıcı Konuşma ve İfade Yeteneği:**

  - Ardından, kendimizi spontane bir konuşma sırasında akıcı bir şekilde ifade edebilme becerisi kazanmak gelir. İletişimde rahatlık ve akıcılık, dilin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar.

3. **Dinleme Becerilerini Geliştirme (Minimum 85%):**

  - Diğer bir önemli adım, dinlediğimiz içeriklerin en az %85'ini anlayabilme yeteneğini geliştirmektir. Bu, dilin günlük kullanımına daha fazla maruz kalarak sağlanabilir.

4. **Okuma Becerilerini Geliştirme (Minimum 80%):**

  - Okuma becerilerimizi geliştirmek, yazım ve gramer kurallarını anlamak açısından önemlidir. Günde sadece 10 dakika ayırarak okuma pratiği yapmak, kelime haznemizi zenginleştirmeye ve doğru seslendirme becerilerimizi güçlendirmeye yardımcı olabilir.

5. **Yazma Becerilerini İlerletme:**

  - Yazma becerilerimizi geliştirmek, dilin daha yapılı bir şekilde kullanılmasını sağlar. Gramer kurallarına dikkat ederek, dilbilgisini doğru bir şekilde uygulamak ve metinleri anlaşılır bir şekilde yazmak önemlidir.

6. **Kelime Çalışmaları ve Pratik:**

  - Ek olarak, kelime çalışmalarıyla dil becerilerimizi pekiştirmek mümkündür. Ancak, dilin bağlam içinde öğrenilmesi ve kullanılması daha etkili olabilir. Kelimeleri cümleler içinde kullanarak pratik yapmak, dilin günlük kullanımına daha fazla adapte olmamıza yardımcı olabilir.

7. **Yaratıcı Yazarlık ve Doğaçlama Çalışmaları:**

  - Hikaye yazma, senaryo oluşturma ve doğaçlama çalışmaları, dilimizi başka bir dil aracı olmadan kullanabilmemiz için önemli adımlardır. Bu etkinlikler, dilimizi düşünme ve ifade etme becerilerimizi güçlendirir.

İşte benim uyguladığım yaklaşım. Her zaman pedagojik bir tutum sergilemeye çalışıyorum ve yorumlarınız benim için gerçekten çok değerli. Derslerde uygulamak istediğiniz farklı etkinlikler olursa, lütfen bunları benimle paylaşmayı unutmayın.

Hoşça kalın!

Aslında biraz kendimden bahsetmiştim ama özetle şöyle toparlayabilirim:

1. İstanbul Üniversitesi Psikoloji 2. sınıf öğrencisiyim ve Psikolinguistik alanında uzmanlaşmak istiyorum. Aynı zamanda pedagoji hakkında da kendimi yetiştirmeye çalışıyorum.

2. Hayatımda her zaman kendimi öğretici ruhlu biri olarak tanımladım. İnsanlara bildiklerimi aktarmayı bir amaç haline getirdim. İleride yapmak istediğim meslek de bu yönde şekillendi.

3. Psikoloji okumamın nedeni ise insan zihnini ve ruhunu en iyi şekilde anlamak. İnsanlarla bir arada olmak beni besliyor.

4. Şimdi Psikolingustik alanından bahsedelim. Psikolingustik alanı, insanların nasıl yeni bir dili edindiği ile ilgilenir. Bu beni çok büyülüyor; yeni bir dil öğrendiğinizde beyninizin farklı bir bölümünün kapıları açılıyor gibi olmasına bayılıyorum (bu bir benzetme tabii). Aynı zamanda pedagoji ile de bu alanı birleştirince, yani bir insanın yeni bir dili en hızlı ve en kolay bir şekilde nasıl edindiği sorularını kendime soruyorum. Bu sorunun ardından bir insana bir dili edinmesinde nasıl en etkili şekilde yardımcı olabilirim sorusu geliyor, işte bu sorunu cevaplamaya çalışıyorum.

5. Psikoloji dışında en sevdiğim alanlardan biri dil öğrenmek. İngilizce ile uzun zamandır haşır neşir olduktan sonra, kendime Fransızca öğretmeye başladım. 3 ayda iyi bir seviyeye geldim ve rahat bir şekilde iletişim kurabiliyordum. Maalesef Fransızcayı çoğunu şu anda unuttum. Sonrasında ise Farsçaya merak saldım ve Farsça dersi aldım. Farsçayı en iyi şekilde öğrenmek için farsça şiir yazmaya çalıştım ve Farsça bir şarkı besteledim. Ayrıca Fars edebiyatının bazı eserlerini Türkçeyle karşılaştırmalı olarak okuyup anlamaya çalıştım, fakat yine şu anda Farsçayı unuttum üzerinden zaman geçti.

6. İngilizcenin benim en sevdiğim dillerden biri olmasının sebebi, aynı zamanda küçüklüğümden beri yoğun bir şekilde İngilizce şarkı söylemem sanırım. RnB, rock, jazz, pop türlerinde şarkıları ezberledim ve hala daha söylüyorum. Tabii ki, bunları söylerken küçüklüğümden beri her söylediğim şarkıyı anlamıyla öğrendim, ne söylediğimi bilerek şarkı söylemek istedim. Akabinde 7 yaşından başlayarak 5-6 seneye yakın İngilizce kursuna da gittim.

7. Dil öğreniminde en çok odaklandığım noktalardan biri taklit edebilmedir bana göre, yani duyduğunuzu benzer bir şekilde geri söyleyebilme, aksandan bahsediyorum. Bu çok önemli değil diye düşünebilirsiniz, fakat benim için hep önemli oldu. İngilizcenin yazıldığı gibi okunmaması belki de en zorlayıcı noktalardan biri, fakat eğer yeterince düzgün İngilizceye maruz kalırsanız, fonetiğini de öğrenmiş oluyorsunuz yani yeni bir kelimenin bile okunuşunu tahmin edebilir hale geliyorsunuz, işte bu da dile ne kadar kendinizi maruz bıraktığınızla alakalı.

8. Bunların hepsinin dışında aynı zamanda hikaye kurmayı ve senaryo yazmayı da seviyorum. Bu da bana derslerde yaratıcı bir şekilde yeni farklı alternatif etkinlikler bulmama yardımcı oluyor.

Şimdilik hoşça kalın, derslerimizde görüşmek üzere!

Aslında ben size sadece İngilizce’yi öğretmiyorum, size İngilizceyi nasıl kendi kendinize de ilerletebileceğinizi, nasıl aktif tutabileceğinizi veya başka bir dili nasıl en verimli şekilde öğrenebileceğinizi öğretmek istiyorum. Devamında, derslerde kazandırmak istediklerimi aşağıda sıraladım:

1. İngilizce’de rahat bir şekilde akıcı konuşabilme seviyesine gelmek.

2. Okuduğunuz çoğu metnin yüzde 85'ini anlar düzeye gelmek.

3. Rahat bir şekilde kendini ifade etmek ve anlatmak.

4. Kelimeleri doğru telaffuz etmek ve yazmak.

5. Dinlediğini önce İngilizce altyazılı sonra altyazısız anlayabilmek.

6. İngilizce bir metni doğru kurgulayabilmek ve üzerine konuşabilmek.

En sonunda derslerin bitiminde kendinizi nasıl geliştirebileceğinizi, yeni bir dili öğrenirken hangi yolları izlemeniz gerektiğini öğretmek istiyorum. Derslerde yapacağımız bazı aktivitelerden ve vereceğim ödevlerden bahsetmek de istiyorum:

1. Ben konuşurken tüm dikkatiniz bende olacak şekilde beni dinlemenizi ve neyden bahsettiğimi çıkarmaya çalışmanızı istiyorum.

2. Size yavaş yavaş yeni kelimeler ve kalıplar öğreteceğim. Akabinde size konuyla alakalı sorular soracağım ve cevaplamanızı isteyeceğim. Siz de benden duyduklarınızı birçok defa tekrar etmiş olacaksınız.

3. Ders bitimine yakın derste öğrendiklerimizi örnek cümleler ile not alacağız. Bu noktada şunu da belirtmek isterim ki, eğer ki bir kelimeyi bilmiyorsanız ve bağlamdan çıkaramıyorsanız, onun açıklamasını da İngilizce yapacağız, Türkçeye olabildiğince az başvuracağız, nerdeyse hiç.

4. Ödev olarak size yazma ödevi vereceğim. Derste ise bana yazdıklarınızı anlatmanızı isteyeceğim. Herhangi bir konu hakkında veya günlük gibi olabilir. Kalıpları nasıl kullandığınıza bakacağım ve düzeltmeler yapacağız. Sonrasında yeni metni tekrardan bana anlatacaksınız.

5. Daha da ilerlediğimizde ise bu sefer bir konu belirleyip, haftaya onun üzerine konuşacağız. Sonrasında çeşitli metinler analiz edeceğiz ve soruları cevaplayacağız. Buradaki püf nokta öğrendiğiniz dinlediğiniz şeyi sizin de kullanmanız yoksa maalesef aklınızda kalmaz.

İşte böyle, ilk dersim sadece 50 TL olacak. Dilerseniz, nasıl ders işlediğimi görmek için katılabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın!

Öncelikle özel ders almanız, dil öğrenme sürecinizi hem hızlandıracak hem de daha etkili bir şekilde bu süreci yönetmenize olanak sağlayacaktır. Nedenlerini ise şöyle açıklayabilirim:

Ben hayatım boyunca hep bir şeyleri kendi kendime öğrenmeye çabaladım. Kendime bir şey öğretmenin nasıl bir süreç olduğunu çok kez deneyimledim. Gerek vokal teknikleri, gerek Fransızca, Farsça, İngilizce'nin daha ileri seviyelerine gelmem, senaryo yazmayı öğrenmem gibi becerileri kendi kendime öğrettim. Bu süreçte özel ders alamadım, fakat almak isterdim. Kendi kendimin hocası oldum da diyebilirim, fakat bu şekilde kendi kendime öğrenmenin dezavantajları da oldu. Öncelikle çokça hata yaptım ve zaman kaybettim. Bu da motivasyonumu geriletti ve ilerleme hızımı yavaşlattı. Hep öğrendiğim becerilerde bir plato’ya çıktım, yani bir seviyeye geldim evet ama birinin beni yönlendirmesi ve bundan sonra ne yapmam gerektiğini söylemesi gerekiyordu. Bu platoyu sonradan bir şekilde aştım, fakat hızlı olmadı. İşte tam burada size önerdiğim özel ders almanız. Ben bu yollardan geçtim. Dil öğrenirken yaşayabileceğiniz tüm zorluklara aşinayım. Size bu konuda yardımcı olmak istiyorum, fakat sadece İngilizceyi değil dediğim gibi kendine kendinize dersleden sonra da nasıl kendinizi geliştirebilirsiniz o konuda da size katabileceğim çok şey olduğunu düşünüyorum.

Dilerseniz, ilk dersime sadece 50 TL ödeyerek katılabilirsiniz. Sizi dersimde görmeyi çok isterim. Şimdilik hoşça kalın!

Ders İçin Uygun Olduğu Zamanlar

Öğretmenin Blog Yazıları