Size öncelikle kendime ait çok önemli bir hikayemi anlatarak başlamak istiyorum.
3. sınıfta ailem beni abimle beraber devlet okulundan özel bir liseye gönderme kararı almıştı. Abimin indirim kazanması ve kardeş indirimiyle beraber ucuza geliyordu ne de olsa. Artık 5. sınıfa geldiğimde annemle babamı okul fiyatlarının yüksek olmasını konuşurken duymuştum ve beni tekrardan başka okula kaydettirmekten bahsediyorlardı. Bir çocuk olarak bunu duyunca çok üzülmüştüm uzun uzadıya ağladığımı hatırlıyorum. Çünkü okuldaki arkadaşlarım ve öğretmenlerimin özel ilgisi olsun okula severek gitmeme neden oluyordu. Okulumuzun 5. sınıflara özel dönem sonu yaptığı il çapında bir matematik sınavı vardı ve derece yapanlar burslu okuma hakkı kazanıyordu. Şunu hatırlıyorum ki burslu kazanıp okulumu bırakmamak için o çocuk yaşımda kendimi sadece matematik sorularına vermiştim kendimi matematiğe adamıştım tabiri doğrusya ve belki o zamana kadar başarılı bir öğrenci bile değildim. İl çapında hatta uzak ilçelerden dahi sınava on binlerce öğrencinin geldiği o sınavda 1. oldum. Burslu kazanmakla beraber bisiklet, yarım altın kazanmıştım hatta. Dünyalar benim olmuştu o zamanlar tabi ki ve bunun bana gelecekte kazanacağım madalyaların kapısını açtığının farkında olmadan kazandığım ilk 1. lik madalyasıyla uyumuştum o akşam. Bu hikayeyi ne zaman zora düşsem, bir yerde çıkmaza girsem, başaramayacağımı hissetsem düşünür kendimi toplarım ve beni daha güçlü hissettirir.
Şimdi diyorsunuz ki ya hocam anlatıyorsun güzel hoş da bunun tıp kazanmakla ne ilgisi var! Size bahsetmek istediğim en önemli şey de bu işte: İNANMAK. Tabi ki inancın yanında emek sarfetmeden bir yere varmak güç. O yaşta inanıp kendime o motivasyonu sağlayarak benden beklenmeyen bir başarıyla neredeyse tüm herkesi şoke etmiştim.
Hikayemde bahsettiğim inanç beni bir yerlere getirdi ve hala hayatımda inandığım şeylerde başarılı olduğumu, içimde şüphe bulunan durumlarda da sonuca varamadığımı görüyorum. Yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki aynı IQ seviyesine sahip 2 denek grubuna yapılan deneylerde bir gruba basitçe başaracakları söyleniyor diğer gruba başaramayacakları yönünde telkinler veriliyor ve ortak yapılan bir öğrenme deneyinde başaracaklarına inanan grup daha az eforla diğer gruba nazaran daha iyi bir sonuç elde ediyor. Beyinlerindeki sinirsel uyarımın da diğerlerine göre daha yoğun olduğu görülüyor. Beyin öyle muhteşem bir organ ki kendimize yaptığımız telkinlerle daha başarılı ya da motive olabiliyoruz önemli olan ise onu doğru kullanmak. Yani bir şeyi başarmak istiyorsanız bu tıp kazanmak olabilir, şirket hisselerinizin yükselmesi olabilir, yeni bir dil öğrenmek olabilir önce kendimize inanarak başlamamız gerekiyor. İnançla beraber motivasyon da gelir ve bu motivasyon da bizi çalışmaya iter.
Bir çoğumuzun aklında bu soru nasıl çalışmam gerekiyor, nereden başlamalıyım? Artık hastanede göreve başlayan bir stajyer doktor olarak belki de lisedeki zamanlarımıza bakınca gülümseyip geçiveriyoruz. Çünkü bunun tam bir cevabını vermek çok güç. Doktor arkadaşlarıma sorduğumda ortak bir cevap alıyorum 'tek istediğim tıp kazanmaktı nasıl çalıştığımı hatırlamıyorum bile :)' O yüzden hedefinizi belirleyin ve buna inanın zaten o hedefe nasıl varacağınızı yola çıkınca kendiniz de farkedeceksiniz.
Görüşlerinizi Bizimle Paylaşın (2)