15 yıllık ilkokul öğretmenliği tecrübesi

Basarı seviyesi ve motivasyonu düşük, öğrenme isteği kırılmış ve bu nedenle (çoğu zaman) ailesi ve/veya okulu tarafından duygusal olarak hırpalanmış çocukların en büyük sorunu altyapıda yatmaktadır. Çocuk dersleriyle ilgili gerekli/yeterli  bilgiye sahip olmadığından ve dolaysıyla konuya hakim olmadığından ûstelik bu eksikler önceki sınıflardan beri kartopu gibi büyüyerek geldiğinden  öğrenme güçlüğü çeker. Dolaysıyla sorun kökünden halledilmelidir bu da sabır, planlama ve disiplin gerektirir.

Okuma-yazma eğitiminde oyunlaştırma, eğlenceli hale getirme, somutlaştirma işi hem hızlndırır hem de daha kalıcı hale getirir. Harfer soyuttur fakat çocuklar somut düşünür dolaysıyla bu harflerin akla uygun ve eğlenceli yöntemlerle somutlaştırilması gerekir. Örneğin bir "f" sesinin fırtına nedeniyle eğilmiş bir nesne gibi düşülmesi onun hem ses olarak kavranmasını kolaylastırır hem de şeklini zihne kazır. Harflerin birleştirilmesi sorunu da bir harften diğerine zıplayan hayalı bir yardımcı arkadaş kurbağa aracılığı ile rahatlıkla halledilebilir.

Matematik eğitiminde önce bilgi sonra uygulama gelir. Bu kısım çok onemlidir. Çoğu çocuk yetersiz bilgiyle sorular alemine girmekte ve orada bir süre bocaladiktan sonra umudunu ve özgüvenini kaybetmiş bir şekilde başarısızlık hissiyle oradan çıkmaktadır. Çocuk bu aşamadan sonra sorulara korkarak, isteksizce ve basaramayacağı endişesiyle yaklaşır. Çocuk eğer 4 işlemi yapamıyorsa problemleri de yapamaz, ritmik saymaları bilmiyorsa çarpma işlemlerini de yapamaz, toplamaňın bir artış olduğunu anlamamışsa herhangi bir nicel artışı içeren bir problemin çözümünde toplama kullanması gerektiğini de bilemez, yaptığı bir prolemde neden bölme kullandığını ifade edemiyorsa bölme gerektiren farklı bir problemi de yapamaz..vb.

Fen Bilgisi ve Hayat Bilgisi dersleri kavramlara dayanan derslerdir. Empati, fiziksel görünüm, yetenek, gözlem, sistem, protein, özbakım, inceleme, dengeli beslenme, enerji vb. kavramlar sürekli geçer. Okullarda dahi her ne kadar bu kavramların üzerinde durulmuyorsa da bu kavramlara hakim olmayan, dersin gerektirdiği kavramsal bilgiye sahip olmayan ve nihayetinde onu icsellestirmeyen çocuklar bu dersleri anlayamazlar ve dolaysıyla başarılı olamazlar.

Türkce dilbilgisi dersi kesinlikle yazarak öğrenilmelidir. Çocuk butün bu kuralları yazarken uygulayarak gerçekleştirmelidir. Dilbilgisı kuralları uygulamaya en yatkın konulardır. Eğer bir bilgi günlük hayatta her an kullanılabilecek bir kullanışlılıga sahipse o bilginin öğrenilmemesi de olanaksızdır. Okullarda dilbilgisi konusunda  çocukların zorlanması ise çocukların değil tüm eğitim sisteminin sorgulanmasını gerektirir. Kendini doğru bil şekilde, gerekli ve yeterli cümlelerle anlamlı ve tutarlı bir şeklide ifade edebilme toplumsal bir sorun haline gelmiştir ve bunun temelinde kültürel faktörler olduğu kadar Türkçe eğitimindeki yetersizlikler ve yanlişlar da yatmaktadır.

Ben derslerimi burada ana hatlarıyla özetlemeye çalıştığim bir yaklaşımla vermekteyim.